ADAM OLMAK

ADAM OLMAK

Çevrende herkes şaşırsa,
bunu da senden bilse,
sen aklı başında kalabilirsen eğer,
herkes senden kuşku duyarken hem kuşkuya yer bırakır,
hem kendine güvenirsen eğer,
bekleyebilirsen usanmadan,
yalanla karşılık vermezsen yalana,
kendini evliya sanmadan
kin tutmayabilirsen kin tutana.
Düşlere kapılmadan düş kurabilir,
yolunu saptırmadan düşünebilirsen eğer,
ne kazandım diye sevinir, ne yıkıldım diye yerinir,
ikisine de vermeyebilirsen değer,
söylediğin gerçeği eğip büken düzenbaz,
kandırabilir diye safları, dert edinmezsen,
ömür verdiğin işler bozulsa da yılmaz,
koyulabilirsen işe yeniden.
Döküp ortaya varını yoğunu,
bir yazı turada yitirsen bile,
yitirdiklerini dolamaksızın dile
baştan tutabilirsen yolunu.
Yüreğine, sinirine dayan diyecek
direncinden başka şeyin kalmasa da,
herkesin bırakıp gittiği noktada,
sen dayanabilirsen tek.
Herkesle düşüp kalkar, erdemli kalabilirsen,
unutmayabilirsen halkı, krallarla gezerken,
dost da düşman da incitemezse seni,
ne küçümser, ne büyültürsen çevreni
her saatin her dakikasına
emeğini katarsan hakçasına
her şeyi ile dünya önüne serilir,
üstelik oğlum, adam oldun demektir…

Rudyard Kipling

( 1865-1936 )

Çeviri : Bülent Ecevit

Askerlikten

Ben Kimim?
Az mıyım çok muyum?
Var mıyım yok muyum?
Ben neyim?
Masal mıyım gerçek miyim?
Kaç mıyım göç müyüm?
Hiç miyim suç muyum?
Ben kimim?
İbret miyim cinnet miyim?
Hiçlikler içinde kanayan yürek
Yokluklar içinde savaşan beden
Boşluklar içinde karışan zihin
Güçlükler içinde değil miyim?
Yoksa Yoksa
Her ihanete akıl erdiren
Her cehalete kılıf uyduran,
Her esarete fiyat biçtiren
Sen değil de ben miyim?

Geçimsizim bugünlerde
Kimsesizim bu yerlerde
Değersizim bu ellerde
Çaresizim doğduğum yerde
Gölgesizim her gün her yerde 

Ses miyim sus muyum
Sis miyim pus muyum
Ben neyim

Deha mıyım Heba mıyım

Ak mıyım pak mıyım
Al mıyım Sat mıyım
Ben kimim

Yarar mıyım ziyan mıyım

Yalanlar içinde doğruyu bulan
Cayanlar içinde sözünde duran
Satanlar içinde ayak direyen
Yananlar içinde değilmiyim 

Her adalete duvar ördüren
Her cesarete kilit vurduran
Her asalete boyun eğdiren
Sen değil de ben miyim

Geçimsizim bugünlerde
Kimsesizim bu yerlerde
Değersizim bu ellerde
Çaresizim doğduğum yerde
Gölgesizim her gün her yerde

Candan Erçetin.

Zayıf yazılım patentleri

Araştırma planlama görevlerimle beraber teknolojiye biraz daha fazla vakit ayırır duruma geldim. Şu an belli başlı fikirlerimizle ilgili ürünlerimizde nasıl kullanabileceğimiz çalışıyoruz. Bunu yaparken de artık patentlere de bakmak zorunluluğunu hissediyorum.

Bugün Görkem’in blogunda bir yazısından Peer-to-Patents isminde bir projeden haberdar oldum. Proje esas olarak yapılan bir patent başvurusunun geçersiz kılınabilmesi için “prior-art” toplama yolunu bir portal ile dünya vatandaşlarına açan bir uygulama ve Amerikan Patent Ofisi tarafından geliştirilmiş. Eğer siz de bir patent gördünüz, “aa bunu şu yazılım da aynen bu şekilde yapıyordu yıllar önce bunu nasıl patentlemişler!!!” diyorsanız bu portal size ihtiyaç duyuyor. Önceden yapılmış örneği göstererek “yeniden inceleme” mümkün olabiliyor.

Redhat de Linux ve çevresel yazılımları için buna bir ön yüz ile yönlendirme yapıyor.

İsterseniz Peer-to-patents’in RSS beslemesine abone olup güncel takip yapabiliyor ya da açık projeler için arama yapabiliyorsunuz.

Peer-to-patents için: http://www.peertopatent.org/
LinuxDefenders projesi için: http://linuxdefenders.org/

Bu arada yıllar önce yüksek lisans için yaptığım bir araştırmada hazırladığım kısa bir sunumumu buldum. Bunu da paylaşmanın tam sırası. Zira “bir avukatın savunma yöntemini” dahi patentleyebildiği bir dünyada teknolojiyle iç içe olan insanların patentler hakkında habersiz olmaması gerekir.

Bu konuda EMO da çalışıyor. Bununla ilgili olarak İzlem’in hazırladığı makale: http:://www.emo.org.tr/ekler/8bb68e2b38e4a8c_ek.pdf?dergi=6

Oracle ve Sun satınalması

sun_ve_oracle

Elbette yazacağım ilk yazılardan birisi Oracle’ın Sun’ı satın alması oldu. Üzülsem mi sevinsem mi. IBM satın alsa ve içselleştirip yok etse daha mı iyiydir. Böyle mi daha iyi. Bugün Sun Microsystems’i diğer tüm donanım ve işletim sistemi üreticilerinden farklı yere ister istemez koyuyorum. Teknoloji ve bilgiye verdiği önem, teknik olarak çağın çok ilerisinde ancak iş geliştirme ve pazarlamada bu kadar da iyi olmayan bir şirket Sun Micro bence. Teknolojiye bilgiye verdiği önem de benim ona verdiğim önemin kaynağı.

Oracle Sun Micro’yu kasasındaki parayı gelecekte daha ucuza donanım üzerinde veritabanı üretebilmek için mi satın aldı? Oracle Sun’ın sahip olduğu fikri mülkiyetin farkında mıdır. Elbette farkındadır ama umrunda mıdır? Geçmişte gördüğümüz onlarca satın alma bu konuda elbette endişelendiriyor.

En sonda söyleyeceğimi şimdi söyleyeyim. Oracle’ın Sun’ı Solaris ve Java için aldığı söylense de, Oracle Sun’ı içine katar ise on yok etmiş olur. Onun için Sun ayrı durmalıdır.

Bu konunun bir de açık kaynak kullanıcıları açısından çok önemli bir yanı var tabii ki. Sun Micro, Openoffice ve MySQL gibi açık yazılımları uhdesinde destekleyen bir firma. Ayrıca MySQL’in şirketini de geçtiğimiz yıllarda satın almıştı. MySQL için soru işaretlerimizin sayısını artırıyoruz. Microsoft için artan tehlikeyi de not ediyoruz. Zira kahin patron Ellison’un dediği gibi gerçekten, “Oracle will be the only company that can engineer an integrated system – applications to disk”.